İngilizce’de say, tell, speak ve talk çoğu zaman birbirleriyle karıştırılırlar. Genellikle de sınavlarda bu kelimeler ayırt edici sorular olarak karşımıza çıkarlar. Şimdi gelin birlikte bu kelimelerin anlamlarına bir göz atalım.
TELL (told, told)
Bir konunun bir başka kişiye aktarıldığı durumlarda karşımıza çıkan bir kelimedir. Nesne alır. Burada konuşmayı kimin yaptığı, bilgiyi kimin aktardığı son derece önemlidir.
Example:
- He told me that he was ill.
- She told me that she would be late.
Talimat ya da bilgi verilmesi durumunda kullanılır.
Example:
Tell me the truth.
TALK
Tell ile aynı kullanıma sahiptir. Tell daha kibar bir anlatım sağlarken Talk biraz daha kaba olarak nitelendirilmektedir.
Example :
- When she walked into the room everybody stopped talking.
- Talk to me in Turkish.
SAY (said, said)
Bir şey söylemek anlamına gelir. Tell bir şeyi bir başkasına söylemek anlamına gelmektedir. Say ise sadece bir şeyi ifade etmek demektir. Söyleyen kişi değil ne söylediği önem taşımaktadır. Genellikle dolaylı anlatımlarda kullanılmaktadır. ”Say” kullanıldığında nesneye ihtiyaç yoktur. Eğer nesne kullanacaksanız ”to” prepositions’ı ya da “that” kullanmalısınız.
Example:
- He says that you are clever.
- She said that it was my last chance.
- He said to me that he was going to late.
SPEAK (spoke, spoken)
Talk ile eş anlamlıdır. Ancak Speak kullanıldığında çok daha önemli ve kibar bir konuşma yapılacağı, bir söz söyleneceği anlamını taşır.
Example:
- I want to speak with you. / Seninle konuşmam gerekiyor.¹
- I want to talk with you. / Seninle konuşmam gerek.²
(1) Önemli bir konu.
(2) Önemli bir konu değil, ne zaman olsa konuşuruz.