Özellikle İngilizce öğrenmek isteyen bir çok kişinin ziyaret ettiği, sosyal medyada popülaritesi her geçen gün tırmanan bir siteyi; VOSCREEN i ele aldık bugün. Ağustos 2012’de beta sürümü ile kullanıcılara sunulan ve 2016 yılında tamamlanması hedeflenen projenin başındaki isim Deniz DÜNDAR ile yaptığımız bu röportaj, Voscreen hakkında merak edilen bir çok soruya ışık tutuyor.
Henüz tanışmayanlar için Voscreen Nedir? Nasıl çalışır?
Kullanıcıların öğrenme sürecinde dikkat etmesi gereken noktalar neler?
Voscreen kullanıcılarını ne gibi yenilikler bekliyor?
Bu ve buna benzer soruları sizler için yanıtlayan Deniz Dündar kimdir?
İşte yanıtları …
Deniz Dündar kimdir? Tanıyabilir miyiz?
Voscreen projesinin 1 numaralı işçisiyim. Kısaca voscreen’in geçmişinden bahsetmek istiyorum. Üniversite yıllarında (ODTU FLE 1994-1998) internetle tanıştım ve Türkiye’de ilk kez internet kullanan ve başka ülkelerden insanlarla iletişim kuran şanslı azınlıktan biriyim. Bu dönemde zihnime giren uzaktan eğitim fikri voscreen’in ortaya çıkmasında temel oluşturdu diyebilirim. Daha sonraki yıllarda, Başkent, Yeditepe ve Bilgi Üniversitelerinde öğretim görevlisi olarak görev yaptım. Çok farklı profillerden oluşan 4500’den fazla kişiye dil eğitimi vermeye çalıştım. Bu dönem sezgisel tecrübe edinimi açısından çok verimli geçen bir dönemdi, özellikle Bilgi Üniversitesi’deki Bilgisayar Destekli Dil Öğrenim Merkezi’nde çalıştığım dönem. 2008’de ise voscreen için laboratuvar ve finansman işlevi gören Dream & Development adlı Eğitim-Danışmanlık ve Lisan Koçluğu Merkezi’ni kurdum. (www.ddlcc.com) Burada yaptığımız çalışmalar dil bilimi açısından çok önemli sonuçlar almamızı sağladı. 12 kişilik çekirdek ekibimizin büyük bölümüyle de bu süreçte (2008-2011) tanıştık. Çoğu üniversite öğrencisi tutkulu bir ekip. Şuan için Mecidiyeköy’deki ofisimizde bu arkadaşlarımızla çalışmalarımıza büyük bir coşkuyla devam etmekteyiz. Amatör sürecimizi tamamladık. Şu an yarı-profesyonel süreçteyiz. 2013 bitmeden de profesyonel yapıya geçmeyi hedefliyoruz.

CNR İstanbul Fuar Merkezi – İnovasyon Fuarı (Fotoğraf: f5haber.com)
Voscreen nedir? Nasıl tanımlarsınız?
www.voscreen.com, anadil öğrenme sürecinin ve ortamının incelenmesi sonucu geliştirilen yapay zeka ile ikinci dil öğrenimini daha etkili ve eğlenceli hale getiren eğitim-teknoloji ve sosyal medya platformudur.
Bir çocuk 6 yaşına gelmeden anadilini çok etkili bir şekilde kullanma becerileri edinir. Kendini birçok konuda etkili bir şekilde ifade eder ve söylenenleri de aynı şekilde yüksek yüzdeyle anlar. Bu çocuğa bu becerileri kazandıran bir öğrenme ortamı ve öğrenme süreci vardır. Bu ortam ve süreç incelendiğinde şu sonuç ortaya çıkar: Anne-baba, aile fertleri, akrabalar, komşular, sokaktaki insanlar, televizyon, radyo, sinema ve internet çocuğun anlayabildiği, kısmen anlayabildiği veya hiç anlayamadığı milyonlarca kelime ve cümleyi defalarca ve farklı aksanlarda doğrudan ya da dolaylı üretir. Çocuk istese de istemese de bu sürece maruz kalır ve model alma yoluyla zaman içerisinde yavaş yavaş iletişim kurma ihtiyacını giderecek ifadeleri kullanabilir ve anlayabilir hale gelir. İşte 6 yaşına gelmeden bir çocuğun dil becerisi edinmesini sağlayan bu verilerin ve süreçlerin, dinamik algoritmalar geliştirilerek okuma-yazma bilen herkes için ikinci dil öğrenimine katkı sağlaması adına sanallaştırılması sonucu ortaya çıkan simulasyon ortamının adıdır VOSCREEN.
Projenin konsepti hakkında bilgi verir misiniz?
Şuan yayında olan voscreen deyim yerindeyse sadece buzdağının görünen kısmı. Voscreen, uzun yıllar boyunca çok detaylı planlanan ‘konsept’ bir projedir. Henüz ilk adımlarını atmakta, ancak 2016’da tamamlandığında bu detayları ve konsepti hep beraber göreceğiz.
Voscreen hem çok önemli bir sosyal sorumluluk projesidir (genel eğitime katkı yapan yapısıyla ve ilk günden ana sayfasında tüm kullanıcılar için sonsuza kadar ücretsiz olacağını duyurarak), hem de kendi doğasının ürettiği iki gelir modeli sayesinde çok önemli bir iş modelidir.
Bu aşamada altını çizmem gereken tek nokta şu:
Voscreen bir öğretme platformu değil, bir öğrenme platformudur. Kullanıcılar sözlük kullanmadan yeni kelimeler öğrenebilirler. Tekrar sıklığını ve uygun içeriği arka plandaki yapay zeka belirliyor, ancak öğrenme, tamamen kullanıcının farkında olarak platformda zaman geçirmesiyle gerçekleşiyor. Ekip çalışması yani.
Voscreen’i yenilikçi ve benzersiz yapan nedir?
Voscreen’de herkes için tek giriş kapısı var ve hiçbir kullanıcıya seviye belirleme testi yapılmıyor. Bu kapıdan giren kullanıcının Voscreen yolculuğu hemen başlıyor. Voscreen birbirinden farklı dil beceri düzeyleri olan yüzbinlerce kullanıcıyı nasıl tanıyor ve onların bu yapıda gelişim kaydetmesini nasıl sağlıyor?
14 yıllık bir süreçde geliştirilen “Kişiselleştirilmiş Dinamik Voscreen Dil Öğrenme ve Geliştirme Algoritması” sayesinde…
İki kullanıcıyı yaklaşık 500 video-soruda 1’e 6 oranında kişiselleştirebilen bu yapay zeka aynı zamanda voscreen’in ticari sırrıdır.
Voscreen kullanıcılarına ne gibi önerilerde bulunursunuz?
* Kesinlikle emin olmadığınız zaman yanıt vermeyin. Aksi takdirde şans faktörü lehinize işlediğinde yapay zekayı yanlış yönlendirmiş olursunuz. Bu da uygun içerikle karşılaşma sürenizi uzatır.
* Bir defter tutarsanız öğretmen veya sözlük kullanmadan ne kadar çok şey öğrendiğinizi daha somut bir şekilde görür ve daha çok motive olursunuz.
* Dil öğrenme sürecini baltalayan en önemli faktör ‘unutmadır’. Voscreen’i, İngilizce öğrenme sürecinizin bir parçası yaparsanız , sınıfta veya başka ortamlarda öğrendiğiniz şeyleri unutmanız neredeyse imkansız hale gelir. (günde 20 ila 40 dakika bile buna yeter)
* Bazı görüntüleri belli aralıklarla tekrar tekrar görmek zorundasınız. Bu kulağınızın dolması ve detaylara odaklanabilmeniz için gerekli. (Ard arda 5 kez farklı zamanlarda doğru yanıtlanan içerik bir daha kullanıcının karşısına çıkmaz. Görüntülerin altındaki baloncuklar daha önce kaç kez doğru yanıtlandığını gösterir.)
* Cevaplama modundan sonra, yani bir sonraki video-soruya geçmeden önce, videoyu tekrar izleyip gözle metni takip etmek ve mırıldanmak; hatta birlikte okumak doğal telafuzun gelişmesi için önemli ve gereklidir.
* Belli aralıklarla kullanıcılarımızın youtube daki Voscreen A to Z kanalından videolar izlemesi sürece olumlu katkı yapacaktır.
Sayın Dündar’a ve ekibine, yabancı dil eğitimine önemli ölçüde katkı sağlamaya yönelik geliştirilen böyle başarılı bir projeye imza attığı için teşekkür ediyoruz. Dilerseniz sosyal medya platformunda, Voscreen‘i daha çok kitleye tanıtmak amacıyla paylaşımlarda bulunabilir; yabancı dil eğitimine katkıda bulunabilirsiniz. Son bir not ekleyelim; Vocsreen 2016’ya kadar tüm dünya dillerini bünyesinde barındıracak. Deniz Dündar bunun, dünya kültürel mirasının ve birikiminin korunması; aynı zamanda da zenginleştirilmesine olanak sağlanması anlamına geldiğini belirtiyor. Röportajımıza, Destek Patent TV’nin Voscreen ile yaptığı ve Youtube kanalında paylaştığı bir diğer röportaj ile son veriyoruz.